Karadeniz’in yemyeşil doğası, manzarası, güler yüzlü insanları bol aksiyonlu Rize gezisi.. Rize’de gezimizle Çamlıhemşin’den başlıyoruz. Rize’nin en çok turist ağırlayan ilçelerinden, binlerce bungalov bulunuyor.
RİZE BUNGALOV
İlk gün konakladığımız yer Çamlıhemşin’de Taş Mahal Bunglov’du. Kahvaltımızı da orada yaptık. Aile işletmesiydi, hem temiz hem de çok zevkle döşenmişti odamız. Özellikle işletmenin sahibi Ayten Hanım çok güler yüzlü ve samimiydi Karadeniz türküleri eşliğinde muhlama pişirdi.
KENDİNİ KORUYAN MAHALLE
Kahvaltıdan sonra ilk olarak Kendini Koruyan Mahalle’ye gittik. Çok ilginç bir hikayesi var. Eskiden nüfusu birmiş ama şu anda üç kişi yaşıyor. Ulaşım sadece teleferik ile. Ama öncesinde aracınızla Pokut yolunda 2. km’ye kadar gitmeniz gerekiyor. Bizim aracımız belli bir yerden sonra yolda çıkmakta zorlandı. Aracımızı uygun bir noktada bırakıp yürümeye başladık. O yoldan Pokut yaylasına giden araçlar geçiyor onlardan biri bizi aldı o sayede hızlıca ulaştık. Teleferik noktasına geldiğinizde küçük bir kapı var oradaki düğmeye basarak karşı tarafla iletişime geçiyorsunuz. Kişi başı yüz lira ücreti. Aslında o bölgeye gitmenin en heyecanlı kısmı teleferik. Karadeniz doğasında ortasında kırmızı bir teleferik ve siz. Ben çok eğlendim, açıkçası hiç de korkmadım.
Vardıktan sonra isterseniz orada kahvaltı yapabilir ya da sadece çay-kahve içerek manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Onların ücreti dahil değil. Bölgede sadece birkaç Karadeniz evi var. İleride küçük bir şelale ve eski bir değirmen varmış on dakika yürüyerek vardık. Keyifli bir yürüyüştü.
Konaklamak isteyenler için bir ağaç ev ve iki küçük bungalov da var. Özellikle ağaç ev çok ilginç olmuş. Sakin bir yerde konaklamak isterseniz bundan iyi seçenek pek olamaz. Ama tabii ki yolu biraz zorlu, araçla geliyorsanız nerede bırakacaksınız mesela.
Kendini Koruyan Mahalle’den ayrılırken teleferikten sonra yine aracımıza kadar yürümemiz gerekecekti. Ama bu kez Pokut’tan dönen servislere denk geldik bizi aracımıza kadar bıraktılar. Özellikle sıcak havalarda keyifli bir aktivite olabilir.
Dönüş yolunda Lembes kafe’de birer kahve içtik. Kafe küçük ama çok tatlı dizayn etmişler. Manzarası da keyifliydi.
AKŞAM YEMEĞİ
Akşam yemeği için Fındıklı’ya geçtik, yoldan geçerken çok güzel Karadeniz evleri gördük. Aslında bu bölgeyi ayrıca gezmek gerekir. Abu Su Ürünleri Restaurantı Rize’de popüler olan mekanlardan biri. Özellikle oradaki somon çeşitleri sosyal medyada önerilmiş. Somondan birçok farklı çeşit yemek yapılıyormuş. Garsonun önerisiyle somon iskender sipariş ettim ama açıkçası lezzet olarak beklentimin altında kaldı. Somon ızgara ve somon tava daha lezzetli geldi. Helva tatlısı ise gayet iyiydi.
İkinci Gün
İkinci günümüzde konakladığımız yer ise Ardeşen’de Bohemi Villa bungalovdu.Kahvaltımızı manzaraya karşı yaptık, lezzetliydi. Özellikle aile ve kalabalık gruplar için ideal bir yer. İçerisinde çamaşır makinesi, mutfak ihtiyacınız olabilecek birçok şey var. Kahvaltı konaklama ücretine dahil değil. Kendi kahvaltınızı kendiniz de hazırlayabilirsiniz.
SALINCAK VE ZIPLINE
Ardeşen’den yine Çamlıhemşin’e Fırtına Deresine döndük bu kez şu Karadeniz meşhur salıncakları denedim. Kişi başı 100 TL. Çok yüksekten manzaraya karşı sizi fırlatıyorlar ama sadece ilk saniyeler hızdan dolayı korkucu ama sonrası kısa sürüyor. Zıpline da denedim keyifliydi ama kısa sürdü o da 75 TL. Vakit kalmadığı için deneyemedim ama raftingi merak ediyorum.
ÇAT VADİSİ
Daha sonra Elevit yaylasına doğru yola çıktı, yolumuzun üzerinde Zil Kale vardı. Kale uzaktan çok güzel görünüyor. Oradan Çat Vadisine doğru devam ettik. Yolda manzaralar o kadar güzel ki sık sık mola verdik. Çat vadisine çıkarken yol biraz zor ama aracımız yine de çıktı.
ELEVİT YAYLASI
Çat vadisinden de Elevit yaylasına geçtik. Yayla Karadeniz evleri, havası, güler yüzlü insanları ile en sevdiğim yaylalardan oldu. Orada tarihi bir köprü varmış yıkılınca yenisini yapmışlar açıkçası eski hali çok daha güzelmiş.
HUSER YAYLASI
Huser yaylasında sis denizi olabileceği bilgisi gelince hemen oradan ayrılıp Huser için Ayder’e doğru yola çıktık. Ancak saat 16.00 son servis kalkmış yetişemedik. Böyle servisler çok daha uygun oluyor. Huser yaylasına da her araçla çıkamıyorsunuz. Yolu gerçekten sıkıntılı. Taksi sorduk ama 2 bine yakın fiyat istedi o yüzden vazgeçtik.
Son olarak Rize’de akşam yemeği için önerim Lale Lokantası, kuru fasülye, kavurma ve laz böreğini çok beğendim. Fiyatlar da oldukça uygundu.
Mekan isimleri için reklam yazmam gerekiyor mu bilmiyorum ama tamamen deneyimlerim.